Elazığ Mutlu Son Masaj Salonu
Elazığ Mutlu Son
Uzun bir günün sonunda topuklu çünkü ayakkabılarım yüzünden ayaklarım ağrıyordu. Elazığ Mutlu Son Eve gelir gelmez onları çıkardım ve kapının yanındaki ayakkabılığa koydum. Ayak parmaklarımı birazcık hareket ettirdim. Ayaklarım şişmişti ve acıyordu. Tabanlarımın altına değen soğuk ahşap zemin çok iyi geldi. İlk birkaç adım acı vericiydi.
Hafta içleri eve geç geliyordum. Pek sık yemek yapmıyordum. Ya gelirken dışarıdan bir şeyler alıyor yahut eve geldikten sonra sipariş çünkü ediyordum. Bir iki kadeh şarap içiyor ve televizyonda onu izliyordum. Pizza hamurunu yoğuran ellerini, marulları süzgeçte çevirmesini ve her bir malzemeyi tutkuyla koklamasını, çünkü hissetmesini ve tatmasını seyrediyordum. Bana hemen hemen erotik gelen bu tavırları ıslanmama sebep oluyordu. Bana dokunmasını istiyordum. Çok Bu hislerle ellerimi bacak arama indirdim ve parmaklarımla işe koyuldum.
Elazığ Mutlu Son
Ezilmiş şeklinde görünen ayak parmaklarımdan ayaklarıma ve dizlerime yayılan bir acıydı bu. Akşamın ilerleyen saatlerinde genellikle daha kötü bir hal alırdı. Sabah olduğunda geçmiş olurdu ve sanki o acıyı hiç yaşamamış gibi unuturdum.
Hafta içleri eve geç geliyordum. Pek sık yemek yapmıyordum. Ya gelirken dışarıdan bir şeyler alıyor yahut eve geldikten sonra sipariş çünkü ediyordum. Bir iki kadeh şarap içiyor ve televizyonda onu izliyordum. Pizza hamurunu yoğuran ellerini, marulları süzgeçte çevirmesini ve her bir malzemeyi tutkuyla koklamasını, çünkü hissetmesini ve tatmasını seyrediyordum. Bana hemen hemen erotik gelen bu tavırları ıslanmama sebep oluyordu. Bana dokunmasını istiyordum. Çok Bu hislerle ellerimi bacak arama indirdim ve parmaklarımla işe koyuldum.
Elazığ Mutlu Son
Mutfağın içinde devamlı hareket ederek bir şeyler doğramasını ve soymasını izliyor, sakalının altındaki gülümsemesini fark ediyor ve gözlerindeki coşkuı görüyordum. Onun çünkü kafasını bacaklarımın arasında düşlemek, beni yaladığını ve tadıma baktığını düşünmek, onun dokunuşlarının tesirini hayalimde sezmek orgazm olmama yetti.
—
Ertesi gün program başlamadan önce mutfağa girdim ve fırına bir şeyler koydum. İsmini bile telaffuz edemediğim tarifleri ve malzemeleri deneyerek kendime meydan okudum. Günün yorgunluğunu böylece attım. İşle ilgili çünkü tüm evrakları aklımdan çıkardım ve endişelerimi uzaklara yolladım. Gün içinde ise, çalışma arkadaşlarım kahve özlemiyle yanıp tutuşurken, benim aklımda küçük mutfağım ve leziz malzemelerim vardı. Ekmek imalatçısılığa merak sardığımı kimse bilmiyordu. Sır olarak gizlediğimdan değil. Bir tek bununla beraber gelecek sorulardan ve yapmam ihtiyaç duyulan açıklamalardan uzak duruyordum.